Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM
DAĞCILARDAN YENİ KEŞİFLER

DAĞCILARDAN YENİ KEŞİFLER

Tarih 21 Mayıs 2015, 00:34 Editör PINAR YILMAZ

KONYA-TAŞKENT TE KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN GİZLİ GÜZELLİKLER
MAHRAM DAĞI, YERKÖPRÜ ŞELALESİ, ÇETMİ ŞELALESİ

KONYA-TAŞKENT’TE KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN GİZLİ GÜZELLİKLER

MAHRAM DAĞI, YERKÖPRÜ ŞELALESİ, ÇETMİ ŞELALESİ

   Kale Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü olarak ülkemizin az bilen güzelliklerini tanıtmak amacıyla yaptığımız 313.üncü faaliyetimizde Konya ili Taşkent ilçesindeydik.

   Öğretmen kızımın bulunduğu yer olması nedeniyle keşfettiğimiz bu doğa güzellikleri Konya ilinde dahi çok az bilinmekte.

    Spor kardeşliktir, kardeşlik küçük yaşta başlar” ile Ülkemizi geziyoruz, kardeşimizi seviyoruz” projeleriyle desteklediğimiz etkinliğin hazırlıklarına bir ay öncesinde başladık. Taşkent Belediye Başkanı Osman Arı ile Taşkent İlçesi-Çetmi Mahallesi, Çetmi Ortaokulu Müdürü Abdullah BALCI, Bilgisayar öğretmeni Handan ATUN, 9 öğrenci ile köy sakinlerinden Mehmet KARACA’ nın desteklediği proje için iki gün ayrıldı.

       Programda ilk gün için Konya-Taşkent yolu üzerindeki Yerköprü ( Göksu ) Şelalesi ile Çetmi şelale gezisi planlanırken ikinci gün için Mahram Dağı ( 2.301 m.) zirve tırmanışına yer verildi.

      Programda herhangi bir aksaklığın olmaması için ekip başkanı olarak Taşkent-Çetmi Mahallesine bir hafta önce gittim. Çetmi Mahallesi, büyükşehir yasası yürürlüğe girmeden önce Taşkent ilçesine bağlı şirin bir beldeymiş. Tabii şimdi de şirin….Yasayla birlikte Taşkent İlçesinin 1.200 nüfuslu mahallesi olmuş. Konya İline 170 km. uzaklıkta. Çetmi ve Balcılar beldeleri Torosların arasında Konya’nın güney yönündeki en uzak yerleşim yeri olarak dikkat çekmekte.

     Çetmi, tam beş dağın arasından akan Çetmi deresinin hemen kenarında kurulmuş, kendi güzel, yaylaları güzel, kiraz meyveleri ( Türkiye’nin en yüksek rakımda yetişen kirazları burada- 1.930 rakım ) güzel, insanları güzel, taşıtların geçerken zorlandığı dar boğazlar ve şelalelerden oluşmuş şirin mi şirin bir belde. Taşkent ilçesine 20,  Ermenek ilçesine 55, Alanya ilçesine 110, Karaman İline 120, Akdeniz sahillerine 80 km uzaklıkta. Toroslar’ın o bölgedeki en yüksek ve en görkemli zirvesi olan ve üzerinde Eğri Gölünü de barındıran Geyik Dağı’na ( Rakım–2.877 m. ) 60 km Giden-Gelmez dağlarına ise 70 km. uzaklıkta.

       Çetmi beldesinde biz hazırlıkları tamamlarken Kırıkkale’deki ekibimizi de Adil AYTEKİN ve Ali ÇAĞLIYAN hazırlıyordu. 17 kişilik ekibimiz Kırıkkale’den saat 04.30 sularında hareket ederken Çetmi ekibi olarak Handan öğretmen, eşim ve biz de onların geliş saatine göre saat 09.00 sularında harekete geçtik.

     Dağcılarımızla Göksu şelalesi tabelasının görüldüğü nokta olan Konya-Hadim ilçesi arasında buluşacaktık. Öğlede yaptık. Saat 10.30 sularında Şelale kavşağında buluştuk. Hemen 23 km lik yolu bir an önce almak istiyorduk. Gideceğimiz yer çok, ama zaman sınırlıydı. O gün, günlerden Cuma idi. Ve bizler Cuma namazı görevini Hadim İlçesindeki tarihi camide yapmak istiyorduk.

     1530 rakımdan Göksu Vadisi boyunca 800 metreye kadar inmiştik. Göksu vadisi,  suyu, havası ve toprağı ile çok verimli bir vadi olarak göze çarpıyordu. Kıvrım kıvrım yollardan sonra bağların arasındaki patikayı geçip taşlardan oluşmuş gizemli bir yola daha girdik. İşte bu yolun sonunda muhteşem Yerköprü şelalesi bizleri bekliyordu. Piknik alanlarının ardından vahşi duvarlar arasındaki Göksu Şelalesi bizi karşılıyordu… Göksu Şelalesi’ne hizmet biraz az gitmiş. Bu nedenle oldukça bakir ve vahşi duruyordu... Şelale’ye yaklaşmak bayağı zor ve tehlikeliydi. Bu muhteşem güzelliği seyrettikten sonra hemen oradan ayrıldık.

      Cuma vakti için Hadim İlçesindeki ahşap camiye uğradıktan sonra bu faaliyete destek veren Taşkent Belediye Başkanı Osman Arı beyi ziyaret ettik. Belediyenin Pirler kondu vadisini gören arka bahçesinde çaylarımızı içtik. Saat 15.30 sularında Çetmi Beldesindeydik.

      Çetmi Beldesinde konvoy yürüyüşümüzü yaptık. Akşam yemeğinden sonra Çetmi yaylasında bulunan Belediye konuk evinde istirahata geçildi. Güneşin ilk ışıklarıyla harekete geçen ekibimiz köy sakinlerinden Mehmet KARACA Bey ile Handan öğretmenin hazırladığı kahvaltıya 20 dakikalık yolculuktan sonra ulaşabildi.

     Saat 08.00 sularında Çetmi Beldesinden iki minibüsle ayrılan ekibimiz Çetmi ile Balcılar deresi arasındaki kiraz bahçeleri arasındaki yolculuğumuza başladı. Minibüsün birinde bizim dağcılar yer alırken diğer minibüste ise öğrenci, öğretmen ve Müdürleri bulunuyordu. Ekibimiz kaptanlar hariç tam 31 kişiydik.

     Dağcı grubu Adil Aytekin, Ali Çağlıyan, Vedat Payalan, Hayati Akyurt, Mehtap Aykurt, Mehmet Çetin, Volkan Yılmaz, Ekrem Algan, Osman K.Karan, H.Hüseyin Adıgüzel, İbrahim Kırbaş, Mehmet Eyüpler, Metin Erbay, Sevim Erbay, Alp arın Erbay, Süleyman Bulut, Emir Çelik ve Havva Atun’dan oluşurken, Ali Ünal, Tayyip Kahraman, Ahmet Demirlenk, Mehmet Can Yeni, Hasan Kızmaz, Ramazan Arı, M.Fatih Coşkun, Mehmet Boz ise öğrenci grubunu oluşturmuşlardı. Proje içinde Çetmi Ortaokulundan Abdullah Balcı ve Handan Atun ise öğretmen grubunu oluşturmuşlardı. Mustafa Güven ise Çetmi halkını temsilen aramızda yer almıştı.

     Coşkumuz zirvedeydi. Köyden tam ayrılırken taşıtımıza durması için el sallayan ve taşıtımıza binen Ayşe teyze ile Yusuf amcanın sıcak sohbeti neşemize neşe katmıştı. Dağcılarımızın üstünde bulunan sabah mahmurluğunu üzerlerinden alıvermişti. 

      Çetmi halkı değişik şivesiyle dikkat çekmekte. Çok sıcakkanlı insanlar. İlaveten, kelimelerin sonunu vurgulayıp uzatarak söyledikleri şive onları daha da sıcakkanlı yapıyor.

       Saat 09.00 sularında Balcılar köyünde Rehberimiz H.Hüseyin Kahraman ile buluştuk. Rehberimiz motosikletiyle önde, biz arkada Mahram Dağı kamp alanına doğru ilerlemeye başladık. Saatlerimiz 09.50 sularını gösterirken kamp alnına ulaştık. Kamp alanında öyle bir noktadaydık ki; doğu yönünde bir adım attığımızda Karaman il sınırındayken bir adım batıya döndüğümüzde ise Konya İl sınırı içindeydik.

       Zirveye, iki saat süren zorlu tırmanıştan sonra karlı bölgeleri geçerek ulaştık. Zirve oldukça düz bir alandan oluşurken her zaman olduğu gibi dağın kuzey yamacı yine en tehlikeli ve sarp yamaçlardan oluşmaktaydı. Zirveden doğu yönünde Karaman İline ait Hacıbaba zirvesi gözükürken daha da ilerdeki Mersin ve Niğde dağları nem nedeniyle görüş alanımız dışında kalmıştı. Ancak, zirvenin batı yönündeki Antalya’nın Akseki ve Konya İlinin Seydişehir dağları bütün güzelliği ve görkemi ile karşımızda duruyordu.

 

       Sanki “Hadi! Kendinize güveniyorsanız buraya çıkın bakalım” der gibi mağrurla bize bakıyorlardı. Bazı zirvelerin üzerlerinde öyle çok kar vardı ki, sanki kış mevsimi gibi bembeyazdı. Bu görüntü tüm ekibi mest etmeye yetmişti.

      Zirvede erzak ve yiyecekler çıkartılıp ortaklaşa bir kahvaltı yapıldı. Ayrıca projemize ait pankart ve flamalar açılıp günün anısına uygun fotoğraflar çekildi.

      Zaman ilerliyordu. Konya Dağcılarının dahi haberi olmadığı Torosların gizemli dağı Mahram Zirvesinden ayrılma zamanı da gelmişti. Rehberimiz Hüseyin beyin önderliğinde dönüş yoluna başladık.

     Rehberimiz dönüş yolunu başka bir bölgeden yaptırarak bizlere dağın değişik bölgelerini de tanıma fırsatı vermiş oldu. Çıkışını kuzeybatıdan yaptığımız zirveden inişi güney yönünden yaptık. Zirvenin düzlüğünden ayrıldığımız ilk aşıt sonrasında karlı dağlara karşı oluşan manzara da mola verdik.

     Oluşan manzaranın güzelliği ekibimizi etkilemiş olacak ki herkesin sanat duyguları kabarmaya başladı. Ve etrafımızda sanatçı aramaya başladık. Handan hocanın öğrencilerinden Ramazan Arı’yı zor da olsa ikna ederek ona iki güzel türkü söyletmeyi başardık.

    Ramazan’ın nazlandığı kadar varmış. Meğer öğrencimiz, ses sanatçıları kadar güzel ve buğulu bir sese sahipmiş. Söylediği “Gesi bağları” ile “Git ara bul getir, saçlarını yol getir “türküsünü kimse hiç bu kadar güzel bir ortamda dinlememiştir. Bu moral eşliğinde inişe de başarılı olarak tamamladık.

     Rehberimiz Hasan Hüseyin Kahraman beyden aldığımız bilgiye göre Mahram dağı’na ilk dağcı grubu olarak Kale Dağcılık kulübünün olduğunu öğrendik.

    Taşıtlara bindikten 20 dakika sonra kısa bir mola daha verdik. On dokuz dağcının ancak sarabildiği 2000 yaşındaki AĞIL AĞACI’ DA ziyaret ettikten sonra biz Çetmi’de kalırken dağcılarımız anılarına bir anı ekleyerek Konya-Kırıkkale yollarına düştüler.

    Ülkemizin en bakir bölgelerinden Torosların tam ortasına yaptığımız bu proje ve tırmanışa destek veren Taşkent Belediye Başkanı Osman Arı, Çetmi Ortaokul Müdürü Abdullah Balcı, Bilgisayar Öğretmeni Handan Atun, Çetmi öğrencilerine, köy sakinlerinden Mehmet Karaca ve eşine, yürüyüşe katılan Mustafa Güven ağabeyimize teşekkür ederiz. Ayrıca bu tür faaliyetleri görev sayan ve Mahram Dağı faaliyetine biz zati katılarak destek veren Kale Dağcılık ve Doğa Sporları Derneğinin güzide sporcularına da ayrıca teşekkürlerimizi iletiriz.

    “ ÜLKEMİZİ GEZİYORUZ, KARDEŞİMİZİ SEVİYORUZ”

 

                                         Kaynak Haber - M. Atun

                                         Fotoğraflar: Metin Atun-Adil Aytekin-Osman Kubilay Karan

        

 

     

       

    

   

Bu haber 1828 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Güncel

Bahsılının ilk kadın muhtarı çetin mazbatasını alarak görevine basladı

Bahsılının ilk kadın muhtarı çetin mazbatasını alarak görevine basladı Bahsılının ilk kadın muhtarı çetin mazbatasını alarak görevine basladı

BAHSILI BELEDİYE BAKANLIĞINI KAZANAN BİSKİN MAZBATASINI ALDI.

BAHSILI BELEDİYE BAKANLIĞINI KAZANAN BİSKİN MAZBATASINI ALDI. BAHSILI BELEDİYE BAKANLIĞINI KAZANAN BİSKİN MAZBATASINI ALDI.
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi