Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM
TESADÜFEN YAŞIYORUZ

TESADÜFEN YAŞIYORUZ

Tarih 02 Temmuz 2015, 13:45 Editör PINAR YILMAZ

OKTAY KIRLANGIÇ TAN,TESADÜFEN YAŞIYORUZ SAĞLIK LA İLGİLİ UYARISI

TESADÜFEN YAŞIYORUZ! Geçtiğimiz hafta sonu, bizim eski MKE’ li arkadaşlarla bir toplantımız vardı. Mensubu olduğumuz kurumun Yeni Havuz mıntıkasındaki toplantımızda, ağaçlık alanda yaklaşık iki saat arayla ve iki defa ‘’Polen Alerjisi’’ ne maruz kaldım. Adeta boğulurcasına öksürük sonucunda geçti sandım. İşin enteresan tarafı, bu zamana kadar da böyle bir şey başıma gelmemişti. Bu durumdan on gün sonra bir sahur sabahı, 23. 06 / Salı günü boğazımda yutkunma zorluğuyla uyandım. Tabi niyetli olduğum için iftarı zor yapıp, soluğu Yüksek İhtisas Hastanesi ACİL Polikliniğinde aldık. İlgili Pratisyen Hekime ‘’Boğaz Enfeksiyonu’’ ve yüksek ateşim olduğunu, yutkunmakta zorlandığımı anlatabildim. Gayet efendi genç doktor bey dil çubuğu yardımıyla boğazımı inceleyip, (gerçekten aşırı derecede tahriş mevcut ve ‘’38’’ ateşiniz var, size bir serum takılsın tekrar bakalım) dedi. Serum bitince derece tekrar ölçüldü ‘’37. 5’’. Bunun üzerine bir de iğne yapıldı. Sonra reçetemi yazıp gönderdiler. ‘’Nöbetçi Eczane’’ den ilaçları alıp gece hemen uyguladım. Ertesi 24. 06 / Çarşamba günü tabii orucu yedik, ilaçları içtik. Fakat, ikindinden itibaren yine yüksek ateşten, adeta halüsinasyon görmeye başladım. Akşam yemeğini ye yiyebilirsen. Zaten ilaçlar suyla birlikte zor gidiyor. Yemek yemek ne mümkün! Haydi, tekrar aynı ACİL’ e! Bu defaki nöbetçi branşının hekimi K.B.B. Mütehassısı M. Bey imiş. Şanstan tamam tam bir muayene olur, gerekirse de yatar iyileşirim dedim. Ona da durumumu izah edip, dünkü ilaçları gösterip bir sonuç alamadığımı, her geçen saat te rahatsızlığımın arttığını, yutkunmadan başka şimdi de nefes almakta zorlanmanın başladığını bildirmeme karşılık, sayın doktorumuz beni muayene etmediği gibi, (gündüz neden polikliniğe gelmiyorsunuz da akşam olunca böyle ACİL’ e müracaat ediyorsunuz!) diye adeta tersledi. Ben de dün akşam geldiğimde böyle bir şey denmedi ki, serum – iğne – reçete tamam git evine istirahat et denildi. Zira akşama kadar ateşten kalkacak halim mi oldu dedim. Bana yine bir serum yapılıp, gene eve postalandık! ACİL’ den geldikten sonra evden ‘’182’’ den telefonla 25. 06 / Perşembe sabaha ilgili doktora randevu aldım. Bu konu gerçi başlı başına bir komedi oldu ama neyse, bunu geçiyorum. Perşembe sabah tekrar Y.İ.H. nin yolunu tuttuk. Vardım K.B.B. Polikliniğine hastayım ve muayene olacağım dedim. Bunu diyene kadarda akla karayı seçtim. Zira bırak yutkunmayı nefes almakta dahi zorlanmaya başlamıştım artık! Bizim geriye sayım çoktan başlamıştı! Nöbetçi K.B.B. Müt. Dr. Yunus BURAN Bey imiş. Muayenede kamerayla boğazıma baktı. (Boğazınız neredeyse tamamen kapanmak üzere iltihaplanmış durumda Epiklotus olmuşsunuz !) diyerek beni ‘’ACİL’’ kaydıyla hemen müşahede’ ye sevk etti. Üç saatlik bir serum – oksijen yüklemesinden sonra, baktı netice iç açıcı değil, hemen yatış yaparak, bu defa dört günlük bir yoğun antibiyotik – alerji tedavi uygulamasına alarak, hayatımın kurtulmasına vesile oldu. Taburcu olurken de tedavi sonrası tavsiyelerini öğrenip helal lığını aldım. Kendisine buradan ayrıca şükranlarımı sunarım. Bunu niye anlattın derseniz, cevabı gayet basit. Her sektörün olduğu gibi sağlık sektörünün de kendine göre bir takım olumsuzlukları vardır. Bu sektörde görev alan kişilerinde bir takım derdi – tasası tabii ki olabilir. Ama sonuç itibariyle de herkesin layığı veçhile yapması gereken birtakım olmazsa olmazları vardır. İşte bunların temelini sağlık hizmeti teşkil eder. Zira yaşama hakkı kutsaldır ve her şeyin üstündedir! Bendeniz hasbelkader bir sağlıkçı aile çocuğu olarak yetişmiş, Türkiye standartlarına göre vasatın üstünde bir tahsil yapmış, yarım asra yakın resmi ve özel iş hayatının içinde bulunmuş, Kırıkkale gibi bir şehirde de yarım asrın üzerinde ömür tüketmiş bir kişi olarak, şu bir haftada başlangıçta yaşadığım olumsuzlukların sonucu, şimdi bu satırları yazamıyor olabilirdim! Ve bu da çok rahatlıkla mümkündü. Demek ki bizim nefes henüz tükenmemiş. Ama şurası bir gerçek ki, buna benzer nice vakalarda, ne canlar yok yere telef olup gidiyor! İşte onun için geçtiğimiz 21. yüzyılın ilk çeyrek yarısına yakışır biçimde çalışalım, yaşayalım ve ne şehit oldu ne gazi tekerlemesini anmayalım. 29 Haziran 2015 / Pazartesi. Oktay KIRLANGIÇ (532 – 741 75 70).

Bu haber 1163 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Güncel

Bahşılı İmam Hatip Ortaokulunda 18 Mart Çanakkale Zaferini anma programı düzenlendi.

Bahşılı İmam Hatip Ortaokulunda 18 Mart Çanakkale Zaferini anma programı düzenlendi. Bahşılı İmam Hatip Ortaokulunda 18 Mart Çanakkale Zaferini anma programı düzenlendi.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü RESİM SERGİSİ YAPILDI

8 Mart Dünya Kadınlar Günü RESİM SERGİSİ YAPILDI 8 Mart Dünya Kadınlar Günü RESİM SERGİSİ YAPILDI
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi