MİLLET VEKİLLİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM.


Açıklama: MİLLET VEKİLLİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM.
Kategori: Güncel
Eklenme Tarihi: 18 Nisan 2021
Geçerli Tarih: 28 Mart 2024, 21:16
Site: Haberci71.com - Kırıkkale Haberleri
URL: http://www.haberci71.com/haber_detay.asp?haberID=18207


MİLLET VEKİLLİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM.
İnternet medya temsilcilerinin haftalık ‘Kırıkkale Buluşmaları’nın 12.sinin konuğu Hayırsever iş insanı ve siyasetçi Orhan Kılıç oldu. Kılıç’la iş dünyasından, siyasete, E-İmza’dan çorba evine kadar tüm konuları konuştuk.
Onu önce E-İmzaTR’nin Yönetim Kurulu Başkanı olarak tanıdık. Bu arada birkaç siyasi denemesine tanık oldu. Sonraları hayırsever kimliği ile görmeye başladık. 71 Kırıkkaleli’ye burs çalışması ile memleket milliyetçiliğine şahit olduk. Zengin, fakir ayırım yapmaksınız herkese açık olan Çorba Evi ile sıcak çorbasının tadına baktık. Evet Orhan Kılıç’dan bahsediyoruz. İnternet Medya Temsilcileri tarafından düzenlenen ‘Kırıkkale Buluşmaları’nın bu hafta ki konuğu Orhan Kılıç’a siyasette ve iş dünyasında ki hedefini sizler için sorduk.
11 yaşına kadar Delice’nin Baraklı Köyü’nde yaşayan, sonrasında Ankara’ya önce okumaya sonra çalışmaya giden Orhan Kılıç, İhale Bülteni ile başlayan ticari hayatının E-İmza ile geldiği noktayı anlattı. Kılıç E-İmza’nın ortaya çıkışı ile alakalı “Tahsil ve askerlik hayatımın sonunda Ankara’da İhale Bülteni adında bir dergi çıkarmaya başladık. Türkiye geneli kamu kurumlarının yayınladığı tüm ihaleleri biz bu dergide duyuruyorduk. O zamanlar ülkede elektronik imza sektöründe 3 firma vardı. Biri Eczacıbaşı, diğeri TSK’nın Elele Vakfı birde 3.bir firma vardı. Bize de bu ihale bülteni nedeniyle iş adamları sık sık e-imzayı soruyorlardı. Çünkü e-imza alan firma ücretsiz bir şekilde şartnameye sahip oluyordu. Bende bu üç firmadan biriyle görüştüm. Önce bizi biraz küçümsediler ve bana kar payı teklif ettiler. Bende ortaklık talebinde bulundum. Kabul etmediler. Onların bu tavrı beni tetikledi ve o zamana kadar edindiğim tüm mal varlığımı bu işe yatırarak E-İmzaTR’yi kurdum” dedi.
Türkiye’de bugün elektronik imza sektöründe faaliyet gösteren 4 firmadan biri olduklarını söyleyen Kılıç “Şu anda 50’yi aşkın ilde 70 şubemiz bulunuyor. Sektörde ilk defa elektronik imza alacakların yüzde 40’ı biz alıyoruz. İlk defa E-imza alacakların oluşturduğu pazarda sektörün lideriyiz diyebilirim. E-İmza artık her alanda kullanılan bir dijital imza sistemidir. Sadece merasim gerektiren evlilik ve tapuda kullanılmıyor. Onun harici kamuda, iş dünyasında çok yaygın bir kullanım alanı vardır. biz diğer firmalar gibi bugün başvur yarın al demiyoruz. Sloganımızda olduğu gibi alması kolay kullanması kolay. Bize başvuran 15 dakikada E-İmzasına sahip olabiliyor. Bunun süresi 1 yıl 2 yıl ve 3 yıl olarak değişiyor. Alan kişi sürenin sonunda sonra ihtiyacı halinde yenileyebiliyor yada istediği anda 7/24 iptal edebiliyor. İmza atmanız gereken tüm evraklara nerede olursanız olun bir flash bellek içine yüklenmiş e-imzanız ile bilgisayar ortamında imzalayabiliyorsunuz. “ açıklamasında bulundu.
Siyasete ise ilk defa Mehmet Ağar’ın DYP Genel Başkanlığı döneminde adım attığını söyleyen Kılıç “Ağar’ın genel sekreterliğini yapan Kazım Hoca vardı. Bir programda tanıştık kendisi ile. Bana ‘Siyaset düşünürsen beraber hareket edelim. Sen programlarımıza katıl ve izle ’ dedi. Kafama yattı. Tarih 2006 gibiydi. Bir süre Kamil hoca ile birlikte programlara katıldım. Sadece izledim ve gözlemledim. Siyasi bir çevre edindim bu arada. Sonra Ağar gidince Demokrat Parti genel başkan seçimlerinde benim de içinde bulunduğum grupla Süleyman Soylu’yu destekledik. Soylu başkanlığında ki DP’nin Yüksek Haysiyet Divanı’nda yer aldım. Bir süre sonra parti dağıldı ve bana Abdullatif Şener’in kurduğu Türkiye Partisi’nden davet geldi. O dönem partinin Ankara Kurucu İl Başkanı oldum. Aktif siyasetin içinde bu şekilde yer aldım” ifadelerini kullandı.
hedefini yüksek tuttuğunu vurgulayan Kılıç “Bir hedefiniz varsa tüm zorlukları göze almalısınız. Ben hiçbir zaman dışarda duruyum ortadan birşeyler kapayım anlayışında olmadım. Yokluktan geldim ve sindire sindire bu gün ki noktaya ulaştım. 3 defa AK Parti’den milletvekili aday adayı oldum. Adaylık nasip olmadı. Yeniden düşünüyor muyum evet düşünüyorum. Önümüzde ki seçimlerde vekil adayı olmak için müracaat edeceğim. Dedim ya yokluktan geldim ve maddi anlamda kazanımlarım oldu. Bu saatten sonra bu dünyaya geldim ne yaptım da gidiyorum sorusun soruyorum kendime. Ben Kırıkkale’den ayrıldıktan sonra geri döndüğümde şehrimin insanının herşeye sahip olduğunu düşünüyordum. Oysa bu şehrin birçok şeye aç olduğunu gördüm. Ve benim bu noktada yapabileceklerim olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
Vekil olması halinde amacının ne olduğunu sorduğumuz Kılıç “ Milletvekilliği bir belediye başkanlığı gibi icra makamı değil. Hani elimizde sihirli bir değnek var dokunup tüm eksikliklerini gidereceğiz diye bir iddiamız yok. Böyle bir imkan da yok. Belediyeyi de asla düşünmüyorum. Peki ben ne yapabilirim. Cumhurbaşkanımızın yurt dışı ziyaretlerinin birçoğuna sektör temsilcisi olarak katıldım. Onlarca ülke gördüm. Benim amacım bir vizyon koymak. Vekil olarak bir yatırımcının önünü açarsam, bu şehre hizmet edecek insanların elinden tutabilirsem, onların bürokraside ve siyasette sorunlarını çözebilirsem, bir ufuk ortaya koyabilirsem ne mutlu bana. Benim amacım bu. Bu şehre, memleketime, memleketimin insanına yardımcı olmak. Bakın vekillikten hiçbir maddi beklentim yok. Çok şükür o imkana zaten sahibim. Hatta eğer vekil olursam tek kuruş maaşıma dokunmayacağım ve milletin parasını yine milletime (Her yıl verdiğimiz bursların haricinde ayrı olarak) burs olarak vereceğim. Bununda sözünü buradan veriyorum” dedi.
Hayırsever kimliği ile ilgili de son dönemlerde dikkat çeken Kılıç “ İnsanlara yardım etmenin çeşitli yolları var. örneğin burs gibi. Ben eğitim döneminin başında 71 Kırıkkaleliye burs çalışması başlattım. Aslında ben zaten burs veren biriyim. Ama kime veriyordum yakın çevreme. Baktım bir süre sonra hep aynı kişiler. Düşündüm ve bir sayı belirledim. İlimizi simgelemesi açısından 71 dedik. Bir takım kriterler koydum. Nüfus kağıdında doğum yeri Kırıkkale yazacak. İlk defa üniversiteye gidecek. İhtiyaç sahibi olacak. Tüm bunlar eşit olduğunda da kız çocuğunu tercih ettik. Bunu 500 lira ile başladık. Seneye artıracağız. Yine ilk defa üniversiteyi kazanan kişiye vereceğiz. 1800 kişi başvuruda bulundu. Elemeler sonrası 71’e düşürdük. Eş dost tanıdık yakını diye bakmadık. Tamamen kriterler üzerinden gittik. Yeri geldi en yakınımızın talebini şartları uymadığı için kabul etmedik. Gerçek ihtiyaç sahibi olsun istedik. 2-3 kişi haricinde burs verdiklerimi ailelerini tanımıyorum. İnşallah bunda da başarılı oluruz.” temennisinde bulundu.
Kırıkkale’ye geçtiğimiz yıl açtığı Çorba Evi hakkında da açıklamada bulunan Kılıç “ Bir insanın kılığına kıyafetine bakarak aç mı tok mu bilemezsiniz. Ben yoklukla büyüdüm. Saç olduğum zamanlar oldu. Cebimizde bir çorba parası dahi olmayan günler yaşadık. Serde de delikanlılık vardı bir yakınımızdan gidip para da isteyemiyorduk. Ama kılık kıyafetimize bakan bizim karnımızın aç olduğunu hiç düşünmezdi. Çorba Evi bu mantıktan yola çıkılmış bir hadise. Orada zengin, fakir, genç yaşlı ayırım olmaksızın gelen herkese ücretsiz çorba ikramında bulunuyoruz. Salgın nedeniyle şuan kapalı ama inşallah yeniden açılacak. AK Partili bir vekil dostumuz basından bunu görmüş. Salgından sonra o da kendi ilinde aynısını uygulayacak. Eğer birilerini bu anlamda teşvik edebildiysek, karnı aç olup içecek bir çorba bulamayan bir kardeşimize sıcak bir çorba ikram edebiliyor ve Allah razı olsun duasını alabiliyorsak bu bize yetiyor. “ duygularını paylaştı.