Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HER ADIMDA ECEL TERİ DÖKERKEN

Fazlı GÜVENTÜRK

02 Ocak 2011, 22:32

Fazlı GÜVENTÜRK

HER ADIMDA ECEL TERİ DÖKERKEN
            Dağlarda elinde Amerikan yapımı altına bomba atar ilave edilmiş M-16 piyade tüfeği, sırtında içinde pet şişede su, kutu içinde konserve, poşet içinde çamaşır, kutu içinde pudra, torba içinde yedek mühimmat olan 35 kiloyu aşmış sırt çantası ile dağda gezen askerler arasında konuşulan ve sonra slogan olan “gidemediğin yer senin değildir” sözünü duymayanımız yoktur.
            O dağdan bu dağa geçip, o kayadan şu kayaya zıplarken, mayın korkusu ile her adımında ecel teri dökerken, gözünü dört açıp, aklına sadece vatan sevgisi, millet aşkı geldiğinde, “ölürsem şehit olacağım, bundan büyük şeref var mı” diye mırıldanırken hep bu sözü nakarat etmeyen asker yoktur.
            Uçaktan indiğinde kışın kuru ayazın, yazın sıcak hava dalgasının surata çarptığında, helikoptere binip sarp yerlerden geçerken aşağıdan akan derenin kıvrımını izlerken, üç aylığına geçici görev ile gidiyorsunuz dedikleri bölgeden aylarca dönmeyeceğini bilerek vardığında “bu yerler bizim hepimizin, gelmesek bizim olur muydu” sözünü her özel asker söylemiştir.
            Şimdilerde sayın cumhurbaşkanın bir Diyarbakır gezisi oldu tüm dikkatler oraya çevrildi.
            Kimi Cumhurbaşkanın bölgeye ziyaretinden umutlandı, kimi sevindi, kimi üzüldü, kimi eleştirdi. Elbet birçok fikir olacaktır ve her fikir bizim zenginliğimizdir. Fikrimizin olduğunu gösterir. Herkes kendince düşüncesini elbet ortaya koyacaktır. Bundan doğalı yoktur.
            Ancak;
            Bu geziye gereksizdi demek en büyük yanlış olur. Bu geziye lüzumsuzdu gözü ile bakmak hatanın büyüğü olur. Her şeyden önce Cumhurun içinde olmayan bir Cumhurbaşkanı halkın neyini hangi sorununu bilir. İmzayı atarken hangi bilgi, hangi ince tecrübe ile çakacak imzayı. Halkın içinde olmak vicdanın sesini dinlemek için çok önemli veridir. İçinde yanında olmazsa bir yöneticinin despot ve sırça köşkte yaşayan vezirden ne farkı kalır.
            Bu gezinin asıl önemli olan ve “gül” gibi oturan kısmı ise terör ile canı yanan, kalbi kırılan, iki ateş arasında kalmış ve kafası karışık vatandaşın yanında olmasıdır. Elbette bende sizin kadar kızıyorum teröre ve teröre yardım yataklık eden bazı yöre halkının davranışına. Ama genelleme yapmadan ve özellikle kafası karışık vatandaşın yanında olmak çok önemlidir. Hele birde kurtuluş savaşında dedesi şehit olmuş, emmisi Çanakkale’de kalmış kayıtsız şartsız devlete itaatkâr olan, milleti seven, bayrağına saygılı, sevgide anadili ve resmi dilini ayırmayan insanların arasında olması Cumhurun başının büyüklüğünü gösterir.
            Gezi Cumhurbaşkanının yaptığı çok isabetli bir hareketi olmuştur. Şimdi Başbakana, Ana muhalefet parti liderine, Milliyetçi muhalefet parti liderine, manevi değerleri öne çıkaran parti liderlerine düşen bu gezinin benzerini yapmaktır. Diyarbakır ile sınırlı kalmadan Şırnak’a, Mardin’e, Tunceli’ye, Bingöl’e, Batman’a gitmektir. İlçelerini bir bir gezmektir. Beldelerine gitmektir. Mezralarında keçi sütü içmek, köyünde mırla içmek olmalıdır.
            Unutmayın gidemediğiniz yer sizin değildir.
            Selam ve dua ile…

Bu haber 3993 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi