Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

TÜRK DÜNYASINDAN İPEK YOLU VE ORHUN YAZITLARI

Şelçuk Silsüpür

26 Ocak 2011, 13:20

Şelçuk Silsüpür

                       TÜRK DÜNYASINDAN  “İPEK YOLU VE ORHUN YAZITLARI”

 

                                                      İPEK YOLU

            İnsanlık tarihinin en eski ve işlek ana yollarından biri de Asya’dan Avrupa’ya, Avrupa’dan Afrika’ya kadar uzanan İpek Yolu’dur. İpek Yolu, yüz yıllar boyunca farklı milletler, diller, dinler, kültürler ve medeniyetler arasında adeta bir köprü görevi görmüş; birbirine bağladığı coğrafyalarda bazı ortak değerlerin, duygu ve düşüncelerin oluşmasına da, vesile olmuştur.

            İpek Yolu’nun tarihiyle ilgili kaynaklara (Çin, Türk, İran, Arap ve Bizans ) bakıldığında, İpek Yolu irtibatı olan ve bu yolu işlek hale getiren milletlerin başında Türklerin geldiği görülür. Zira Türkler, tarihin hemen hemen her döneminde hem Çin’le hem de İran’la komşu olmuş; Çin ipeğinin İran’a ve Bizans’a; İran ve Bizans ipeğinin de Çin’e ulaşmasında önemli rol oynamışlardır. Dönemin seyahatnameleri ve tarih kitapları dışında Türk boyları tarafından farklı dönemlerde İpek Yolu güzergâhlarına inşa edilen, birbirinden güzel Kültür-Sanat eserleri, anıtlar, yazıtlar ve şehirler (Turfan, Karaşar, Aksu, Kuça, Kaşgar, Hoten, Yarkent, Suyab, Balasagun, Nevakent…) de buna tanıklık etmektedir.

 

                                           ORHUN YAZITLARI

            Sahip olduğu uçsuz bucaksız sınırlar, başka milletlerle kurdukları sosyal, siyasal, ticari, askeri ilişkiler ve yaptıkları savaşlar, geride bıraktıkları eşsiz kültür ve sanat eserleri dikkate alındığında Türk tarihinde Göktürklerin ayrı ve özel bir yeri vardır. Bugün çoğu Moğolistan sınırları içinde olmak üzere Göktürkler’den kalan birçok anıt, yazıt ve şehir kalıntısı bulunmaktadır. Bu kültür ve sanat eserlerinin büyük bölümü de son derece bilinçli olarak İpek Yolu güzergâhı üzerindedir.

            Nitekim II. Göktürk Devleti döneminde Bilge/ Akıllı Kağan ve kumandanları tarafından “Kutsal Ötüken Bölgesinde diktirilen, Türk tarihinin ve dilinin en eski yazılı belgelerinden “Orhun Yazıtları” da İpek Yolunun işlek kollarından biri üzerinde bulunmaktadır.

            Orhun Yazıtları (Bilge Kağan ve Kültigin Yazıtları) II. Göktürk Devletinin kurucusu Kutluğ İlteriş Kağan (681-691)’ın oğulları Bilge Kağan ve Kültigin adına diktirilmiştir. Türk Milletinin tarihi, yaşayışı ve inanışı hakkında değerli bilgileri içeren bu yazıtlardan Kültigin yazıtı 732 yılında; Bilge Kağan yazıtı 735 yılında diktirilmiştir. Kültigin ve Bilge Kağan yazıtlarını Yollug Tigin yazmıştır. Yolluğ tigin Bilge Kağan’ın yeğenidir. Yazıtlar 1889 yılında Moğolistan Orhun Vadisinde bulunmuştur. Yazıtların tercümesini Danimarkalı dilbilimci Vilhem Ludwig Peter Thomsen tarafından ve Rus Türkoloğ Vasili Vaslyeviç Radlof’un yardımıyla yapmıştır. Bilge Kağan bu yazıtlarda Göktürk tarihine ait olayları, bütün çıplaklığıyla ve eleştirisel bir bakış açısıyla naklederek Türklerin birlik ve bütünlük içinde yaşamaları için öğütler verir. “ Türk beyleri ve milleti bunu işitin; Türk Milleti birlik olduğunda, güçlü devlet olacağını buraya kazıdım; birlik beraberlik içinde olmadığında da öleceğini de yine buruya kazıdım.”

            Türk Oğuz Beyleri milleti işitin, üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe; ey Türk Milleti, senin ilini töreni kim bozabilir? Türk Milleti aklını başına topla, titre ve kendine gel!

            Göktürk Yazıtlarının bulunduğu yer Moğolistan Cumhuriyeti’nin “Koşo Çaydam” bölgesindedir. Söz konusu bölgenin 28 km güneybatısında Uygur Devletinin başşehri Karabalgasun; 32 km güneyinde Cengiz Han’ın başşehri Karakum ; 2 km batısında Orhun Irmağının bir kolu bulunmaktadır. Yazıtların bulunduğu yer Türk Kağanlıklarının ve İmparatorluklarının merkezi olmuş ve kutsal sayılmıştır.

            Zira Bilge Kağan, kendisinden sonra gelen kuşaklara mesaj verirken Ötüken’in eşsiz güzelliklere sahip olduğunu, Türkler için hayati önem taşıdığını, asker sevk ettiği topraklar içinde bu kadar güzel bir yer bulunmadığını, Türklerin burayı terk ettiğinde yok olup gideceklerini, (kervanlarla) ticaretle uğraştıklarında ise, sonsuza kadar, mutlu ve huzurlu biçimde yaşamlarını sürdüreceklerini kesin bir dille ifade eder;  “Ey Türk Milleti kutsal Ötüken topraklarında oturup buradan kervan gönderirsen (ticaretle uğraşırsan) hiçbir sıkıntın olmayacak. Sonsuza kadar devlet sahibi olarak hükmedeceksin. Bilge Kağan’ın Türk Milletine ‘Ötüken’de oturması ve kervanlar sevk etme’yi tavsiye etmesi de hiç de tesadüfî değildir.” Çünkü o, kendisinden önceki Türk Kağanlarının tecrübelerini çok iyi biliyordu. Hunlar’ın sonra da Göktürler’in Çin’den vergi olarak alınan ipeği ve kendi ürettikleri demir ve demir ürünlerini Bizans’a ulaştırıp satabilmek için verdikleri mücadele ve savaşlardan haberdardır.

            Nitekim o döneme ait Çin, Bizans, Fars ve Arap kaynaklarında da Türklerin özellikle İstemi Yabgu zamanında (552-576) İpek Yolunun kontrolünü ele geçirmek için yaptığı antlaşmalar ve verdiği mücadeleye ait son derece kıymetli bilgiler mevcuttur.

 Göktürk Yazıtları bugün içinde Türk Milleti için bir ibret abidesidir. Milli birlik ve beraberliğimizi korumanın bir görev olduğunu Türk Milletine haykırmaktadır.

              

              

Bu haber 5040 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi