Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

AMA YETER ARTIK

Fazlı GÜVENTÜRK

15 Ağustos 2011, 16:20

Fazlı GÜVENTÜRK

AMA YETER ARTIK
Akşam artık akşamlıktan çıkmış gecenin ilk yarısı çoktan bitmiş. Ramazanlık gün, üzerine havada sıcak olunca uyku tutmuyor. Hemen denilecek ki “emeklisin sabaha kadar uyu, ertesi gün yat akşama kadar. Orucu da ramazana tuttur. Susuzluğu hissetme, açlığı görme.” Yok, öyle değil işte. Şükürler olsun. Ninemizin, annemizin anlattığı cüllü cücük masalları gibi uymuyoruz. Belki yılların verdiği alışkanlık belki fazla uykuyu gereksiz gördüğümden sabahın ilk saatlerinde kalkarım. İlk haberlerin çok sadık bir takipçisiyim. Hem bana göre 5-6 saat, uzmanlara göre 7-8 saat uyku yetiyor. Ne gerek var fazla uykuya. Zaten Allah kabir azabından korusun ama uzun uzun yatacağız ileride. O halde üç günlük dünyayı hayırlı değerlendirmek lazım diye düşünüyorum. Neyse konumumuza dönelim. Gece bir sonraki güne dönmüşken ekranlarda pembesi, mavisi, kırmızısı dizilerin arasından bir münazara programı buldum. Adının başında Profesör unvanı var. Yok, öyle küçümseme falan haddim değil. Profesörlüğün öyle kolay alınan bir unvan olmadığını, çok çamur çiğnemek gerektiğini biliyorum. Adam bağırarak konuşuyor. Eleştirisi askere. Aman Allah’ım. Vuruyor, masaya ve “kimsiniz siz, ne yaparsınız, milletin asıl sahibi biziz, asker değil, kışlada şöyle yapıyorlar, dışarıda böyle yapıyorlar” anlatıp duruyor. Hız kesmiyor. “bunlar orduevi, lojman, kışla arasında yaşarlar. Halkın içine çıkmazlar. Halkı tanımazlar. Orduevleri ucuz, lojman nerdeyse ücretsiz, kışlada beleş yaşarlar” iması ile konuşuyor. Çok beğendiğim sunucu ise çanak sorular soruyor aralarda. Yok, subay alımında “anneni mayolu görsen ne yaparsın” sorulmuş, yok hacı amca torunu asker olacak diye 30 yıllık aksakalını kesmiş. Daha neler neler. Orduya hakaret, askeri sert eleştiri, Türk Silahlı Kuvvetlerini yerin dibine sokma gayreti tüm hızı ile devam ediyor. Tamam, kimse eleştirilmez değil. Kimsenin dokunulmazlığı olmasın. Ama bu kadar da cevap vermeyen, susan insanlara yüklenilmez. İş artık eleştiri safhasından çıkıp hakaret durumuna dönüşmüş. Bundan reyting alıyorlar, eleştiren gazeteler çok baskı yapıyor. O kadarda değil. Yeter artık feryadı geliyor insanın içinden. Elbette bende yazdım ve hala aynı düşüncedeyim. İnsan bir suç işlemiş ve vatanın, milletin, devletin aleyhine bir halt etmişse en ağır cezasını çekmeli. Bu suçu işlediği burnundan getirilmeli. Hem kendisi yaptığı suçtan pişman olmalı ve hem de kendinden sonra gelenlere suç işlememesi için örnek olmalı. Ancak; yüz binlik kurumun içinde suça bulaşan oldu, gayri kanuni yaklaşımı olan oldu diye tüm kurum bu karar yıpratılmaz ki. Dinsiz, imansız, haşa Allahsız insanların, halkın cebinden asalak olarak yaşadığı olağan üstü varlıkmış muamelesi gördüğü bir zümre olarak görülmesi son derece yanlış. Kimin suçu varsa cezasını çeksin. En ağır yaptırımı görsün. Ama suç şahsidir. Kurumun bu kadar yıpratılması ve bundan çıkar aranması etik olmadığı gibi en saf kelime ile insafsızlıktır. Bugün TSK. Yarın Orman bakanlığı, öbür gün Milli Eğitim, sonra ki gün diyanet, daha sonra vakıflar. Yok öyle. Kurumaların hepsi bu milletin. Özellikle TSK göz bebeğimiz. Yıpratmadan, suçluyu ayıklayıp cezasını vererek ama dosta düşmana kurumu rencide etmeden siyasi rant veya ekran reytingini TSK üzerinden yapmadan eleştiri yapılmalıdır. Başka ordumuz yok bizim. Selam ve dua ile…

Bu haber 4629 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi