Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

KURŞUN MU MAYIN MI?

Fazlı GÜVENTÜRK

22 Ağustos 2011, 21:59

Fazlı GÜVENTÜRK

KURŞUN MU MAYIN MI?

            Sırtınıza aldığınız 35 kiloluk sırt çantasını içinde neler var diye sorsalar belki siz bile sayamazsınız. Neler yok ki?

            Temiz iç çamaşırı, üç günlük gelen kumanyalardan ayıklanmış daha doğrusu sadeleşmiş, çikolata ağırlıklı, hafif ve doyurucu kutusu mümkünse metal olmayan yiyecekler, alabildiğin kadar su ve sulu içecekler.

            Mühimmatın yedeği, mümkünse şarjöre basılmış emniyet ve öldüm yedeği, dikiş seti, çatal iğne, düğme, lastik derken şiştikçe şişen ve ağırlığı artan sırt çantası dolduruldu.

            Hücum yeleğine telsiz konuldu, yedek bataryası konuldu, el bombalarının pimi gevşetildi, şarjörlere beş mermide bir izli konuldu, omuz kayışları ayarlandı ki sarkmasın yolda rahatsızlık vermesin.

            Görevden geldiğinde veya atış yaptıktan sonra adeta bir annenin bebeğine bakım yaptığı gibi yapılan bakımın ardından bir daha en ince yerlerine kadar sökülüp takılan silahın en ince ayarları yapıldı. Altına tüfek bombası yerleştirildiğinde mühimmatı bir kez daha kontrol edildi.

            Elbiseler giyildi, pantolon paçaları toplandı, fular bandana yapılıp başa bağlandı, bot bağları ne sıkı ne zayıf bağlandı. Ayarı ayakların rahatı için çok önemli bu tecrübe ile sabitti.

            Telsiz kodları bir kez daha teyit edildi muhabere sorumlusu arkadaştan alınarak ve karşılıklı tekrarlanarak.

            Büyük çantayı atınca üzerinizde kalacak olan Hücum yeleğinin günlük kumanya bölümüne özenle konuldu en hafif olandan birkaç şeker ağırlıklı ama tuz ihtiyacını da karşılayacak olan bisküvi ve çikolatalar.

            Sevgiliye, eşe, çocuğuna atılan son bir mesaj. İçinde sevgi dolu, hasret dolu, merak etmesinler diye espri dolu, kısaca sizinle irtibatsız oldukları süre içinde idare etsin diye aklınıza gelen her telden çalınmış olan mesajı tamamlıyorsun eğer cevap gelirde olumsuz bir şey yazılırsa gele kadar kafan orda kalır. Telefonu cevap gelmesini beklemeden kapatıyorsun.

            “İçtima” sözü ile toplanıyor kaderdaşların.

            Son kontroller, son talimatlar, son emirlerin alınıp verilmesi, son teçhizat düzeltmeler, son didişmeler arkadaşlarınla, son şakalaşmalar ve aslında taa derinlerde ki son korkuyu yırtmak için gerekli gereksiz konuşmalar ve aynı seninle aynı durumda olanları motive etmek için son kahramanlık nutuklarını dinliyorsun ve hadi hayırlısı denilerek araca biniyorsun.

            Araç kıvrılarak tepeye tırmanıyor ama gidebileceği, çıkabileceği mevki belli. İniyorsun ve başlıyorsun yürümeye. Görüntü alınıyor, tespit ateşi yapılıyor ve karşıdan cayırtı kopuyor. Küçücük bir taşın ardındasın ve ateşin geldiği yeri tespit edip dokunuyorsun tetiğe. İşte diyorsun an bu an. Vatan için millet için devlet için elinden geleni yapıyorsun.

            Mevzi değiştirmen lazım. Hem daha korunaklı hem daha iyi atış yapacağına inandığın sütre gerisini tespit ediyorsun. Çökerek koşmaya başlıyorsun. İşte o an eşini, sevdiğini, yavuklunu, oğlunun sana koştuğunu, kızının gülümsemesini görüyorsun. Biraz önceki atışında yaraladığın kahpenin son bir gayret attığı kurşun alnına isabet ediyor ve kısık bir kelimeyi şahadet ile kahramanca, görevini yapmış olarak düşüyorsun toprağa.

            Ne mutlu şehit oluyorsun, çatışarak, vuruşarak, elinden geleni sergileyerek şehit oluyorsun.

            Peki ya konvoyda savunmasız, habersiz, karşında kimseyi görmeden bir tek kurşun sıkmadan mayın ile şehit olmak. İşte bu kahpeliğin, şerefsizliğin, namertliğin uç noktası bu. Son şehitlerimize yapılan bu adiliği lanet ötesi nefretle kınıyoruz.

            Selam ve dua ile…

Bu haber 3744 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi