Kadınlarımıza Sahip Çıkıyoruz

27 Kasım 2015, 00:51 PINAR YILMAZ

Kadınlarımıza Sahip Çıkıyoruz Bazı sivil toplum kuruluşundan kadın yöneticilerinin bir araya gelerek oluşturdukları kadın platformu üyeleri kadına yönelik şiddete karşı durmak ve bunu geniş kitlelere duyurmak için harekete geçti. CHP´DE BASIN TOPLANTISI CHP İl Başkanlığı toplantı salonunda yapılan ve basın toplantısıyla başlayan program, dikkatleri üzerine çekti . kadın platformu üyesi hanımlar basın toplantısından sonra Zafer Caddesi ve çevre sokaklarda konuya ilişkin broşürler dağıtılarak halk ile paylaşıldı. Erkek-Devlet Şiddetiyle Katlediliyoruz! Grup Adına konuşma yapan Eğitim Sen Sekreteri Ayşe Avcı “Her yıl yüzlerce kadın babaları, kocaları, sevgilileri, en yakınlarındaki erkekler tarafından öldürülüyor. Yüzlerce kadın ve kız çocuğu tecavüze ve cinsel istismara maruz kalıyor. Yanı başımızdaki kadını korumaya çalıştığımız için, yemeği tuzsuz yaptığımız için, boşanmak istediğimiz için, aşklarına karşılık vermediğimiz için, barışmayı reddettiğimiz için, sadece kadın olduğumuz için şiddete maruz kalıyor, katlediliyoruz. Evimizde, kapımızın önünde, işyerimizde, sokakta, mecliste, kısacası yaşamın her alanında erkek-devlet şiddetiyle yüz yüze kalıyoruz.’’şeklinde konuştu. KÜLTÜR MERKEZİNDEKİ ETKİNLİK 28 Kasım´da ise kültür merkezinde CHP Ankara Milletvekili Prof. Dr. Aylin Nazlıaka ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Olcay Karacan´ın konuşmacı olarak katılacağı “Kadına yönelik şiddetle mücadelede hukukun rolu” konulu panel ve söyleşiye tüm hanımların davetli olduğunu söylediler. Avcı “Savaşa, Şiddete Karşı Barışı Ve Yaşamı Savunmaya Devam Edeceğiz! Savaş kadına yönelik en pervasız şiddettir. Bu ortamlarda kadınlar ve çocuklar şiddetin en kabasına ve vahşisine maruz kalıyorlar. En temel insan hakları hiçe sayılarak insanlık dışı tüm uygulamalar meşruluk kazanıyor. Ölümün, işkencenin, baskının çirkin yüzü hiç çekinmeksizin insanların yaşamı üzerinde resmediliyor. Günlük hayatta her türlü eşitsizliğe, ayrımcılığa, baskıya ve şiddete maruz kalan kadınlar ve çocuklar, çatışmalı ortamlarda da en çok canı yananlar oluyor. Savaştan dolayı toprağından koparılarak göç etmeye zorlanan kadınlar ve çocuklar gittikleri yerlerde yoksulluğa, ayrımcılığa, eşitsizliğe ve ölümlere varan sonuçlara mahkum ediliyorlar. Savaş ve baskıya karşı direnen, barış için mücadele eden kadınlara karşı en acımasız şiddet biçimleri devreye sokuluyor.’’diye konuştu. İŞ GÜVENCEMİZ, YAŞAM GÜVENCEMİZ İÇİN DİRENİYORUZ Avcı “657 sayılı yasada değişiklik yapılarak tamamen ortadan kaldırılmasının gündeme getirilmesi tesadüf değildir. AKP hükümeti kamu personel rejiminin son halkası olarak kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırarak, güvencesiz, sendikasız, örgütsüz emekçiler yığınında biat kültürünü geliştirmek istiyor. Ulusal istihdam stratejilerinde iş ve aile yaşamının uyumunu sağlama gerekçesiyle yeni sömürü düzeni hazırlanıyor. Ev içi bakım emeği annelik kutsanarak kadının asli işi olarak sunulurken, esnek ve yarı zamanlı çalışma biçimleriyle güvencesizlik kadın emekçilerden başlatılarak temel çalışma biçimine dönüştürülmek isteniyor. En az üç çocuk söylemleriyle desteklenen doğum teşvik paketlerinin asıl hedefi kadınları tekrar eve kapatmak ve sermayeye yeni, ucuz iş gücü üreterek ataerkil kapitalist sistemin yeniden üretimine katkı sağlamaktır.’’dedi.

Bu haber 887 defa okunmuştur.