Kale Dağcıları İdris Dağına Zirve yaptı

29 Aralık 2010, 17:03 PINAR YILMAZ

KIRIKKALE KALE DAĞCILIK VE DOĞA SPORLARI KULÜBÜNDEN İDİRİS DAĞI TIRMANIŞI

Kırıkkale Kale Dağcılık ve Doğa Sporları kulübü 2010 yılının son tırmanışını 1992 rakımlı İdris dağına yaptı.

Edinilen bilgiye göre Kale dağcılık kulübü İdris dağına daha öncede bazı tırmanışlar yapmış fakat batı bölgesine bir türlü yapılamamıştı.

12 kişilik Kırıkkale kafilesi 4 kişilik Ankara kafilesi ile buluşan dağcılar batı bölgesini fırtınasız,tipisiz ve sissiz bir zamanda yakalayarak tırmanışa geçerek başarmışlardır.

Kale Dağcılık kulüp başkanı Metin Atun İdris Dağı Macerasını şöyle anlattı." İdris Dağı' na yapılan bu faaliyet şimdiye kadar dağın doğu yamacından yapılan 15 tırmanıştan farklı olarak dağın batı sırtından planlanmıştı. Daha önce dağın doğu yamacından yapılan 15 tırmanışın tamamında zirveye başarıyla ulaşılmış ve faaliyet tamamlanmıştı. Oysa dağın batı sırtı bizim için hala gizemliydi. Bu sırttan 2007 yılının Nisan ayında bir tırmanış yapılmış ancak zirveye ulaşılamamıştı. Sis ve tipi altında yapılan tırmanıştı zirveye ulaşamadan geri dönülmüştü. Onun için batı sırtı sırlarıyla dolu olarak bizleri bekliyordu.

Şerafettin KARAKAYA ekip başkanlığında Mehmet EYÜPLER, Emir ÇELİK, Ali ÇAĞLIYAN, İlhami KILIÇ, Nebi ÖZAYDIN, Ahmet Salih YAZAR, Halit AKSOY, Mehmet TANRIVERDİ, Bülent SELCİ, ve yeni dağcılarımız Kubilay KAYIR ve Zeki TOK' dan oluşan 12 grup Kırıkkale' den saat 07.30 sularında hareket ederken aynı saatlerde Metin ATUN, Hüseyin GÖKÇE, Ali Osman ÇOŞKUN ve Aydın TUFAN dan oluşan 4 kişilik dağcı ekibide Ankara-Yeşildere beldesinde buluşmak üzere Ankara' dan harekete geçmişlerdi.

Şarkı ve türkülerde sevgilileri ayıran dağlar biz dağcı dostları ise her faaliyetinde kavuşturuyor yeni dost ve arkadaşlıkların kurulmasına vesile oluyordu. Saatlerimiz 08.15 sularını gösterirken Kırıkkale ve Ankara ekibi Yeşildere beldesinde buluştuktan sonra tek taşıtla kamp bölgesine hareket ettik.

Her zaman olduğu gibi bir pınar başını kamp bölgesi olarak seçtik.Yaklaşık 1600 m.rakım daki pınardan tırmanışta gerekli olabilecek su ihtiyacımızı karşıladıktan sonra tırmanışa geçtik. Zik zak çizerek başladığımız tırmanışta kısa bir düzlüğün ardından kış mevsimi nedeniyle terk edilmiş ama hala yeşiliğini korumaya çalışan yayla ya ulaştık. Yayla da şırıl şırıl akan pınarın yanından geçtikten sonra karla kaplı parkuru dikkatlice geçip İdris dağının kendine özgü kireç-bazalt ve mermer karışımlı kayalık bölgesine ulaştık. Burada kısa bir dinlenme molası ve parkur mütaalası yapıp tek sıra halinde tırmanışa devam ettik.

O gün hava açık önümüzü görebiliyor ancak zirveye daha önce buradan hiç çıkmadığımız için tedbiri de elden bırakmıyorduk.

Kayalık bölgeyip geçip tekrar yoğun karla kaplı vadiye indik. Vadiye geldiğimizde yürüyüş boyunca İdris dağı nın sert esen karayel ( kuzey batıdan sert zaman zaman fırtına şeklinde esen rüzgar ) hafifleyip güneşte açınca ekimiz bu güzelliğe dayanamadı hemen oracıkta bir mola verdi. Kar örtüsünün güneşle birleşen dayanılmaz güzelliği eşliğinde fotoğraflar çekilip tekrar yürüyüşe devam ettik.Yarı karlı yarı yeşil çimenler arasında akan yine şirin bir pınarın yanından geçip zirveye doğru ilerledik. Uzaktan zirvenin üstünde önceden çobanların taşlardan örerek oluşturdukları tepecik göründü. ( Bu işareti her zirvede görebilirsiniz . O işaret aslında oradaki bölge halkının kendi bölgesindeki zirvesine sahiplenmekten başka bir şey değildi. ) Artık zirveye az kalmıştı.Ancak zirveye yaklaştıkça görüntü değişmeye başlayınca acaba dedik zirve daha ayrı ve uzakta bir yerde mi diye tereddüt geçirdik.Çünkü bu sırtı ilk defa kullanmıştık. Ancak korktuğumuz başımıza gelmedi saatlerimiz 10.50 sularında İdris Dağı nın zirvesine 16 arkadaşımızla sağ-salim ulaştık.

Zirve de hava açık ve güneşli idi. Ancak başta Elmadağ, Kırıkkale olmak üzere diğer çevre yerleşim yerleri ( Kalecik-Çankırı-Kırşehir ) sis ve yoğun bulut altında olması zirveden görüntüye ayrı bir anlam ve güzellik katıyordu. Bu güzellikler eşliğinde sıcak çaylarımızı içip fotoğraflar çekildikten sonra dönmeye karar verdik. Çünkü dağlarda ani hava değişimlerin olabileceğini daha önceki tecrübelerimizden çok iyi biliyorduk. Tahmin ettiğimiz gibi biz inişe geçtikten hemen sonra hava da hızla soğumaya başladı.

Kamp bölgesine ulaştığımızda saatlerimiz 12.10 sularını gösteriyordu.Kamp bölgesinden ayrılıp Yeşildere Beldesine indiğimizde oradaki köy kahvesine uğramadan geçemedik. Köy kahvesinde sıcak çaylarımızı içerken yanımıza gelen belde sakinlerinden Hasan ÇELEBİ kardeşimizin sıcak misafirperverliği ekibimizi etkilemişti.

Hasan kardeşimizden İdris dağının tarihsel ve coğrafi durumu hakkında bilgiler alırken sıcak sohbetimizde devam ediyordu. Dağda iki adet tümülüsün bulunduğunu, 1402 Ankara savaşında Timur' un ordularına ait fillerini İdris dağında bugün bile hala gizemliliğini koruyan vadilerde sakladığını sohbet esnasında öğreniyoruz. Ayrıca dağda çamlık bir bölgenin de bulunduğunu ve burada görselliği daha güzel bir parkurun olduğunu Hasan kardeşimizden öğreniyoruz. Sohbetimize ve sıcak dostluğumuza yeni yılda yeni bir parkurda buluşmak üzere noktalayıp yeni bir dost edinmenin mutluluğunu yaşarken Yeşildere' den ayrılıyoruz.

Yeni tırmanışlar ve yeni dostlukların zirvelerinde buluşmak dileğiyle....

Bu haber 4775 defa okunmuştur.