Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

GERİSİ ALDATANLARIN SORUNU

Fazlı GÜVENTÜRK

05 Eylül 2009, 12:39

Fazlı GÜVENTÜRK

GERİSİ ALDATANLARIN SORUNU

            Şu güzide sözlerin güzelliğinden kimin ne kadar şüphesi olabilir acaba. “Ramazan gibi hayat yaşayanın öteki ve ebedi hayatı bayram gibi olur.”

            Amaç bayrama ulaşmaksa galiba yapmamız gereken şey, şu fani dünyada ramazan ayındaki gibi saf ve temiz bir hayat sürmedir.

            Ramazan başlayalı birkaç gün oldu. Aslında bu tür yazılar biliyorum ki sıcağı sıcağına yazılır. Yani gününde gündem yazılmazsa bayatlar. Ancak malum demokratikleşme açılımı ile ilgili yazı dizisine tam hız devam ediyordum. Ramazan konusu da çok önemli olduğundan araya sıkıştırmak istemedim. Ancak şartlar böyle gerekti böyle oldu.

            Hiç abartı sanatını kullanmadan söylemek gerekirse ramazan ayı Müslümanların sevgiliyi beklediği özlemle beklediği aydır.

Çünkü içinde; susuzluk, açlık ve bazı insani ve canlısal duyguların gem vurulmasına karşı sabır vardır.

İçinde; sair vakitlerde bir dakika bekleyemediğimiz hatta lokantada garsona çıkıştığımız servisin geç kalmasına karşı açlığa dayanma gücü vardır.

İçinde; iftar sofraları, sahur sofraları ile zengin veya fakir karışmak, teravih namazlarının huşusu içinde birlik olma duygusu vardır.

İçinde; fakirin, aşı olamayan, yemeği olmayan insanların yerine kendisini düşünerek duygudaşlık kurmak vardır.

İçinde; sevgiliyi beklemek, iftarı beklemek, sahuru beklemek, misafiri beklemek gibi kapıdan pencereden bakılan özlem vardır.

Birde içinde arzu vardır. Yapılan ibadet sonucunda rabbimizin bağışlayacağı cennete kavuşmak, orada sevdiklerinle birlikte olmak, ebedi hayatta cenneti yaşayabilmek arzusu vardır.

Herkesin her konuda ahkam kestiği bir ortamda dini bilgi verecek ve ona karışacak değilim. Zaten buna ne bilgim yeter nede ben böyle bir sorumluluğun altına girerim. Bizimkisi sadece müthiş bir güzelliği yaşamanın, yani ramazana kavuşmanın sevincini dostlarımızla paylaşmak ve içimizden gelen coşkuyu kelimelere dökerek birlikte yaşamak arzusudur o kadar.

Bugünlerde cömert olmak lazımdır.

İftar yemekleri ile cömert olmalı. Erzak poşetleri ile cömert olmalı. Bir fakirin tenceresinde aş olarak cömert olmalı. Bir öksüzün üzerinde pantolon gömlek olarak cömert olmalı. İhtiyaç sahibi bir ailenin kışın yakacağı sobasında kömür olarak cömert olmalı. Takati ihtiyarlıktan tükenmiş bir dedeye hurma dalı uzatarak cömert olmalı. Okula başlayacak garibanın çocuğuna önlük, ayakkabı olarak cömert olmalı.

Vermeyi Rabbim herkese nasip etmiyor. İnsanın varlığı derya kadar olabilir ama yetime alınan bir şekerin verdiği hazzı hangi duygu verir ki.

Verelim. Üç kuruş beş kuruş demeden, az çok demeden, kalbimize “o benden zengin” nifak kelimelerini getirmeden verelim. İsterse bizden çok zengin olup bizi aldatsın. Biz onu ihtiyaç sahibi bilip veriyoruz ya. Bizim insani ve İslami görevimiz yerine geliyor. Gerisi bizi aldatanların sorunu.

Ülkemizde olduğu gibi Kırıkkale’mizde de bu yardımları bizim adımıza ulaştıracak kuruluşlar var. Kırıkkale’de hizmet veren BEŞİNCİ MEVSİM YARDIM DERNEĞİ bunun en güzel örneği. Gözünüz arkanızda kalmadan her damlasının yerine ulaştığını bilerek yardım yapacağınız yer. Ezbere yapmayın isterseniz. Gidin, tanışın, kimi nasıl araştırarak yardım yapıyorlar görün. Gerekirse bizzat katılın bu araştırmaya ve dağıtıma. İçiniz rahat olarak yapın.

Ama lütfen yapın. Çok fakir ve ihtiyaç sahibi insan var.

Selam ve dua ile…

Bu haber 4332 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi