Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

BİR ELMANIN İKİ YARISI

Fazlı GÜVENTÜRK

27 Eylül 2009, 16:28

Fazlı GÜVENTÜRK

BİR ELMANIN İKİ YARISI

            Uyumu ve birbirine yakıştırmayı bazense tam yerinde olduğunu ifade etmek için kullandığımız güzel bir deyim olan “ bir elmanın iki yarısı” ifadesi her zaman doğru olamayabiliyor.

            Galiba atasözü diyorum çünkü yaptığım araştırmada doğrulayamadım.

            Bazen bir elmanın iki yarısı diğerini çürütüp, salgılamış olduğu maddeler ile diğerini yok edebiliyor.

            Gerek şahsi gerekse ulusal meselelerimizde öyle durumlar oluyor ki zoraki yapılanmaya gidiliyor. Bazen dayatmalar olabiliyor.

            Hayatını birleştirip ömür boyu mutlu olmayı planlayan ve başlangıçta gerçekten de tam bir elmanın iki yarısı diye düşünülen bir nikâh birlikteliği bir süre sonra çürüyerek cehennem hayatına dönebiliyor. Yani o elmanın yarıları diğerini zehirleyip çürütüyor.

            Toplumu oluşturan devletin elemanlarından çeşitli ırklara mensup milletlerde de durum bazen çok farklı olmaya biliyor.

            Çok çeşitli etnik yapıya mensup insanların bir araya gelerek kurmuş oldukları veya birinin kurup diğerinin orada varlığını sürdürmeye çalıştığı devletlerde de söz sahibi olmak amacıyla salgılamış olduğu maddeler bazen diğerlerine kansorejen etkisi yapabiliyor.

            Yani bünye uymuyor.

            Hani takma organ ulanır bir sebeple uzvunu kaybetmiş insana. Ancak kaldıramayabilir o insan yeni uzvunu. Vücut kabul etmeyince de sökülüp atılır. Gerekirse eksik vücutla hayatın devamı sağlanmaya çalışılır. İşte biraz önce söz etmeye çalıştığım evlilikte olursa bu durum hemen mahkemenin yolu tutulur ve evlilik nihayete erer. Ha ayrılırken yine vücuda uymayan protez boş durmaz. Vücuttan bir şeyler alır götürür. Ama maddi manevi ne olursa olsun bu alıp götürmeye razı olur insan. Çünkü ileride daha kötüsü olacaktır.

            Zoraki veya şartların bir araya getirdiği insanların bir arada yaşama devam etmesi gerekiyor. Öyle protezlik falan yapmadan yaşaması gerekiyor. Öyle diğer yarısı sayılan yarıma tarafa kansorejenlerini salgılamadan yaşaması gerekiyor. Birlikte olma duygusunu ve bütünü tamamlama duygusunu en az karşısındaki kadar duyması ve adımlarını buna göre atması gerekiyor.

            Vücuda alınmış kabul edilmiş veya yapışılmış artık birbiri ile. Öyle ayrım gayrım olmadan diğeri ile birlikte yaşama uyum sağlamalı.

            Şimdilerde terör örgütünün meclis bağlantısı görüntüsünü veren siyasi partinin bazı elemanları, yapılmaya çalışılan demokratik açılımı baltalayıp zehirlemek için her şeyi yapar duruma geldi. Sözde sürece destek veriyor kisvesi altında demediklerini bırakmıyorlar.

            Bu necip millet sizi elmanın yarısı kabul edip meclise almış. Halkın oyu ile seçilmişsiniz. Bu meclisin ve bu milletin bekası için mücadele etmek varken bu protezlik neden. Bu karşıyı çürütme gayreti neden. Bu gemiyi kemiriyorsunuz ama batarsa fareler önce ölür.

            Kesinliklenin üstünde söylüyorum. Amacım Kürt-Türk ayrımı yapmak değil. Benim Kürt halkım her türlü değerin ve kıymetin üstündedir. Zaten onlarla biriz biz. Onlar ne protez nede elmanın çürük tarafı. Onlar asıllar vücutla birlikte. Burada kastedilen bölücü terör örgütü ve kendini onun uzantısı sayan oluşumlar.

            Valla çıkarır atarız vücuttan. Öyle protezlik yapmanın anlamı yok. Bu millet Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Boşnak’ı ile söküp atmıyorsa sizi bilin ki lütufkârlığındadır. Suiistimal etmeden diğer tarafa zarar vermeden yaşamaya bakılması lazım. Birsek birliğinizi bilin.

            Selam ve dua ile…

Bu haber 6911 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi