Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

NEŞE DOLUYOR İNSAN

Fazlı GÜVENTÜRK

23 Nisan 2010, 02:23

Fazlı GÜVENTÜRK

NEŞE DOLUYOR İNSAN

          Milli bayramlarımızdan biri olan 23 nisanı karşılamanın sevinci ile insan gerçekten neşe doluyor.

          23 nisan ulusal egemenliğimizin simgesi olan bir bayram. Hele birde dünyada ki tek çocuk bayramı olunca başka güzellikleri de beraberinde getiriyor. Yani çocuğun olduğu yerdeki sevinci, neşeyi, coşkuyu, güzelliği ve saflığı ortaya koyuyor. Buda bu ulusal bayramı daha bir çekici ve güzel hale getiriyor.

          Çocukluğumuza dönüyoruz bu bayramı yaşarken.

          Neler neler hatırlıyoruz hatırası gri olan geçmişimizden. Gri diyorum çünkü çokta bir şey hatırlamıyoruz aslında o yıllardan. Hafızamız ya gereksiz çok şeyle dolu veya hayatın yükü altında ezilmişlikten çokta bir şey hatırlamak istemiyoruz. Adeta sıfırladık o günleri.

          Yağmurunu hatırlıyorum 23 Nisanın. Bol yağmurlu geçtiğini. Provalarda güllük güneşlik olan havanın 23 nisan sabahı tamda program olurken nasıl bozduğunu nasıl bardaktan boşalırcasına yağmur yağdığını hatırlıyorum. Tören için giydiğimiz cicili bicili kıyafetlerle nasıl bir saçak altı aradığımızı hatırlıyorum. Olmazsa taşıdığımız Türk bayrağının altında nasıl yumak olup saklandığımızı hatırlıyorum. Deme ki ta o günlerden bayrağın önemi hafızamıza kazınmış. Demek ki bayrağın koruyucuculu ta o günlerden içimize girmiş.

          23 Nisanda özlü sözleri mikrofondan söylerken nasıl heyecanlandığımızı hatırlıyorum. Üç beş öğrenciye verilen Atatürk’ün özlü sözlerini nasıl ezberlediğimizi hatırlıyorum. Bir 23 nisanda Atatürk’ün “Sorumluluk yükü her şeyden, ölmekten de ağırdır” sözü hala beynimin damarlarında var. Deme ki nasıl bir ezber yaptıksa rezil olmamak için düşünün.

          Bir defasında Tekvando gösterisi yaptığımızı hatırlıyorum. Tahta kırdığımızı, kiremit kırdığımızı müsabaka gösterisi yaptığımızı hatırlıyorum. Kiremit satın almak için paramız olmadığından kömürlüğün çatısından babamızdan habersiz kiremit alıp antrenman için kırdığımızı, sonrada işittiğimiz azarı hatırlıyorum. Provalarda ve gösteri sonunda kendimizi nasıl Dünyayı kurtaran adam, Cüneyt Arkın hissettiğimizi hatırlıyorum.

          Okul ile gösteri alanı arasında giderken söylediğimiz marşları hatırlıyorum. Demek asker millet olduğumuz için milli ruhu kışkırtıcı marşları nasıl iştahla söylediğimizi hatırlıyorum. Sorumlu öğretmenimizin yeni askerden gelmiş olmasının etkisi olsa gerek askeri marşları nasıl yüksek sesle söyletme gayreti içinde olduğumuzu hatırlıyorum.

          Şimdilerde bu ruh mu yok. Yoksa bu ruh aslında bilinçaltında varda evlatlarımıza anlatma zorluğu mu çekiyoruz bilemiyorum. İnternetin, televizyonun, cep telefonlarının günlük yaşamımızın bir parçası olduğu günümüzde milli değerlerimizi geleceğimizin mimarlarına anlatma sevdirme bilinçlendirme görevini onlara mı verdik acaba.

          23 Nisanın en güzel tarafı çocukların yönetime gelmesi diye düşünüyorum. Bir süreliğine de olsa çocukların “büyük” adamların yerinde oturması en ayrıcalıklı güzellik diye değerlendiriyorum. O fizikken küçük ama ruhen çok büyük beyinlerinin içindekileri nasıl söylediklerini, aslında çocukça baktığın zaman nasıl daha güzel yönetileceğini görmek ayrı bir haz veriyor insana.

          Aslında galiba en güzeli safça düşünmek. Kavgadan, entrikadan, yalandan dolandan uzak olan sevimli çocuklara bıraksak yönetimi temelli. Nasıl olur acaba

          Selam ve dua ile…

Bu haber 4065 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi