Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

SOĞUMAK

Fazlı GÜVENTÜRK

20 Ekim 2009, 16:54

Fazlı GÜVENTÜRK

SOĞUMAK

            İnsanın ruhunun bir kişi veya bir işte soğuması, öldüğünde morg’da içi buz gibi olan ölü saklama buzdolaplarında hava şartlarından bozulmasın diye soğumaya bırakmaya hiç benzemiyor.

            Nerden çıktı bu soğuma, ölü, saklama buzdolabı yada teneşir tahtasında vücudun soğuması diyeceksiniz.

            Güzel komşuluk içinde olduğunuz apartmandan ayrılık vakti gelip kamyon kapıya dayandığında verilen “unutmayalım, arayalım, gelip gidelim yine” sözlerinin gereği bir süre yapılır. Sonra samimiyet ölçüsüne göre adım adım soğur ara ve unutulur o sözler.

            Askerde de öyledir. Terhis olmadan arkadaşlara ve hele ona bir iki iyiliği dokunmuş komutanlara verilen sözler nizamiyeden çıkınca unutulup tarihin tozlu sayfalarına malzeme olur.

            Elbette böyle olması doğaldır. Hayat her zaman yeni bir şey getiriyor. Bu nedenle bu yeniliklerin altındaki eskileri silmezsek bilgisayar hafızası gibi dolar ve almaz benlik.

            Bu arada kesinlikle istisnalar vardır. Onlar hayatta silinmez o benlikten. Onların yeri beynin içine kazınmıştır. Her daim köşklerinde durur onlar. Ara sıra iner beynin içinde bir tur atar ve tekrar köşklerine gider otururlar. Bu köşk sahipleri bir insan olabileceği gibi bir olayda olabilir. Hayatta ne kadar beyninize köşk yaparsınınız o kadar hafızanızı yenilersiniz. Ama beynin almayacağı kadar köşk yapıp kafayı yememekte elzem olandır.

            Birde günlük hayatta yapmış olduğunuz alışkanlık veya görevlerinizden soğumak vardır.

            Tatil dönüşü bir memuru masada tutmak ne kadar zorsa, sömestri tatilinden dönen talebeye de ders anlatmak o kadar zordur. Bu aranın üç gün veya üç ay olması bazen fark etmiyor. Yapmış olduğunuz işten üç gün uzaklaşmak tekrar adaptasyonda ciddi sıkıntılar doğurabiliyor.

            Tüm bunları iki şey üzerine bina ederek sizinle paylaşmak istedim.

            Birincisi; Tatil dönüşü Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin önünde çok ciddi sorunlar var. Milli birlik projesi, ermeni açılımı, terör sorunu, ekonomik kriz, AB uyum yasaları… Tüm bunların üzerine birde yavaş yavaş görünen erken seçim var. Tüm bu sorunlara vekillerimizin çabuk adapte olması gerekiyor. Rehavete zaman yok. Her zamankinden daha kısa sürede ve dada fazla çalışmaları ve güzide ülkemin geleceği ile ilgili kararlarda etkin olmalılar. Su uyudu düşman uyumadı. Vekil tatildeyken etraftaki art niyetliler boş durmadı tabiî ki. Bu nedenle soğumanın çabuk atlatılması ve biran önce meclis çalışmalarına dört elle sarılmaları gerekiyor.

            Okula başlayalı epey oldu ama öğrencilerimizde geleceğimiz için artık tatil durumunu kenara bırakıp derslerine vermeli kendilerini.

            İkincisi; Rabbine karşı yapmış olduğu vazifelerde araya reklâm molası alanlardı. İbadetlerde ve itaatte araya soğukluğun girmesi Allah muhafaza dinden uzaklaştırır. Bu nedenle günlük olarak yapmış olunan kulluk görevlerinde araya şeytanı sokmadan devam etmek gerekiyor. Şeytan bir boşluk bulursa kemire kemire mesafeyi umman yapabilir.

            Üç günlük dünyada dostlarından soğumadan yaşarken ebedi alemde dergahında yaşayacağımız rabbimiz ile araya mesafe koymadan kulluk vazifesini yerine getirenlerden olmanız dileğiyle…

            Selam ve dua ile…

Bu haber 3819 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi