Arınmaya yolculuk 62 bölüm
Kalbi Mekke için Medine için yanıp tutuşan ve oralara ulaştığında 9 şiddetinde sarsılanlar için yazılmış, hem bir rehber olsun, hem yaşadıklarımızı anlatısın amaçlı bu yazılara vesile olanlardan Yaradan razı olsun..
HEDİYE
Buralardan dönerken eşe dosta; Kutsal beldelerin kokusu üzerine sinmiş hediyeler götürmeyi düşündüm. Evet, buralara özel, buralara ait olmalıydı. Memlekete dönerken hediye olarak Mekke’den Zemzem, Medine’den hurma ve misvak götürmeliydim. Bunlar maddi hediyelerdi.
Peki, manevi hediye olarak ne götürebilirdim bu kutsal beldelerden?
Allah (c.c.)’ın engin rahmetini, Efendimizin, Ümmetine olan şefkat ve merhametini,
Hz. İbrahim ve Hz. Hâcer’in Allah’a teslimiyetini,
Hz. Ebubekirr’in sadakat ve cömertliğini,
Hz. Ömer’in adaletini,
Hz. Osman’ın hâyâ (utanma)sını,
Hz. Ali’nin ilmini,
Hz. Hamza’nın cesaretini,
Hz. Hatice’nin sevgisini,
Hz. Fatıma’nın tesettüre olan düşkünlüğünü,
Hz. Aişe’nin kanaatkârlığını,
Muhacirden Hicret azmini,
Ensar’dan diğergamlık ve paylaşmayı,
Hz. Bilâl’in, Ammar bin Yasir’in, Habbab bin Eret’in, iman adına meşakkatlere katlanmasını,
Ve.. Ashabın, Efendimize, onun davasına sahib çıkma azmini hediye olarak götürmeliydim.
Yaptığım bu umre ziyaretinde, Mekke’de Allah (c.c.) ile sözleşmemi yenilemiş, Medine’de Rasûlullah Efendimize biatımı tazelemiştim.
BEYAZ GÖZYAŞLARI
Ağlar mı hiç dağ, taş, ağaç, duvardaki tuğla
Kaybederse Resulü ağlar mescidi küba
Evet, hicret yolunda Medine’ye 5 km uzaklıkta her santimi sahabenin hatıraları ile dolu Mescidi Kuba’dayız.
Küba Mescidi 14 gün boyunca Hz.Muhammed (SAV)’i konuk etmiş, daha doğr ifade ile Resulullah bu mescidi yapmış ve Medineye girmeden burada konaklamış, ibadetlerini yerine getirmiş.
Medineye hicretinden sonra rüyasında Kuba mescidini ağlar görmüş. Mübarek nedenini sorduğunda Mescid dile gelmiş ve uzun zamandır Resulullahı göremediğinden mütehessir olduğunu söylemiş. Resulullah o günden sonra her cumartesi günü Mescidi Kubaya gitmiş ve namaz kılıp, namaz kıldırmıştır.
Sonra “kim kuba mescidine giderde iki rekat namaz kılarsa umre yapmış gibi olur” demiştir.
Evet, Kuba’dayız. İçeriye giriyor mihraba yakın yerde namaza duruyoruz. “Allahu Ekber “dememizle birlikte kıratımız eşliğinde uzaklara, yıllar öncesine gidiyoruz. Nasıl geldin Resulullah, nasıl hicret ettin. Sana dünyanın tüm nimetleri verilmişken, bizim liderimiz ol denmişken, altın, gümüş teklif edilmişken, en güzeller sunulmuşken neden bıraktın geldin? Yesrib denilen bu uzak diyarlara memleketini malını mülkünü bırakıp neden geldin.
Yarabbi ne büyüksün. Habibim dediğine istesen oturduğu yerden tebliğ görevini yerine getirtebilirdin, rahat ve saltanat içinde yaşamasını da sağlayabilrdin. Ama insanlığa örnek olması için, son peygamber olduğundan her şeyi ile örnek olsun diye ne güzel tasarrufta bulunmuşsun.
İnançları içinden gelenler anlar bunu amaimanı dillerinde olanlar ne anlar?
Kıratımız uzadıkça gözlerimizden yaşlar sicim gibi akıyor. Biz olsak ne kadarına dayanırız diye düşünmemek mümkün mü?
Yanımızda ağlayan, namazında bizim gibi düşünen, Yaradana gözyaşları ile yalvaran siyah derili, beyazı, sarısı, aksakallısı ve dünyanın pek çok memleketinden insanın dökülen gözyaşı damlalarını görüyoruz. Bazı şeyler evrenseldir, bazı şeylerin milliyeti olmuyor.
Gözyaşları belki bu evrenselliğin başında gelir. Siyahının, beyazının, sarısının, İngiliz, Fransız, Arap,Türk, Kürdünün gözyaşları hep beyaz. Hele bu gözyaşları Allah içinse temelli beyaz oluyor ve temelli evrensel oluyor.
Ne mutlu Allah için gözyaşı dökenlere.
Yazının devamı bir sonraki gün
Bu haber 4370 defa okunmuştur.